DOLAR 32,2897 0.04%
EURO 35,0444 -0.14%
ALTIN 2.479,720,56
BITCOIN 21417900.66386%
Balıkesir
26°

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

  • HABERLER
  • SERVİS 1
  • SERVİS 3
  • FİNANSİF
  • HESAP
Velhasıl Gazetesi

Velhasıl Gazetesi

16 Mayıs 2024 Perşembe

Susurluklu Çerkesler geçmişe ışık tuttu

Susurluklu Çerkesler geçmişe ışık tuttu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Susurluk ve Bandırma köylerinde yapılan araştırmalar sonucunda Çerkes ailelerin yemek tüketim alışkanlıklarının, Çerkes kültürünün geçmiş ve günümüzdeki durumu hakkında bilgiler yansıttığı belirlendi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aybeniz Akdeniz Ar; “Tüketim kültürünün değişmesi maalesef en büyük tehlikelerden biridir.” dedi.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde ve Üretim Yönetimi ve Pazarlama Ana Bilim Dalı’nda doçentlik yapan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aybeniz Akdeniz Ar, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde ders vererek, Rektör Prof. Dr. Süleyman Özdemir’in sosyal sorumluluk ve gönüllülük faaliyetlerinde danışmanlığını üstleniyor. Doç. Dr. Aybeniz Akdeniz Ar ve ekibinin Susurluk ilçesi Demirkapı ve Balıklıdere Mahalleleri ile Bandırma ilçesinin Karaçalılık mahallesinde yaşayan Çerkes tüketicilerin mutfak kültürleri ile yemek tüketim alışkanlıklarına yönelik davranışların belirlenmesi adına yaptıkları çalışmalar sayesinde Çerkes kültürünün geçmiş ve günümüzdeki durumu hakkında birçok bilgi edinildi.

GEÇMİŞ VE GÜNÜMÜZ KÜLTÜR ETKİLEŞİMİ

Çerkeslerin sağlıklı ve uzun yaşam sırları ile ilgili araştırmalarının, iki doktora öğrencisinin tezlerinde bu konuyu işlemek istemesi üzerine başladığını açıklayan Doç. Dr. Aybeniz Akdeniz Ar, Çerkes kültürünün geleneksel yemek anlayışına ayna tutularak bir farkındalık oluşturmak istenmesinin çalışmanın önemini oluşturduğunu belirtti. Çerkeslerin geçmişteki yemek tüketim alışkanlığı konusunda daha fazla bilgi verebileceğinin düşünülmesinden dolayı araştırmanın 60 yaş ve üstü bireyleri kapsadığını ifade eden Doç. Dr. Ar; “Bu çalışma geçmiş ve günümüz kültür etkileşiminin anlaşılmasından dolayı diğer çalışmalardan ayrılmaktadır. Çerkeslerin yemek tüketim alışkanlığı ve mutfak kültürüne ait bulgular ile Çerkeslerin fit ve sağlıklı olmalarına istinaden bu durumun sebeplerini öğrenmeyi amaçladık.” açıklamasında bulundu.

“ÇERKESLER KÜLTÜRÜNE BAĞLI”

Gerçek sorunların nedenlerini keşfetmek adına çok önemli bir çalışma olduğunu dile getiren Aybeniz Ar; “Çerkesler daha çok dernekleri vasıtasıyla bir araya gelerek o kültürü daha iyi yansıtıyorlar. Çerkes çocukların ismine baktığımızda kültürlerine bağlı kaldıklarını görüyoruz. Fakat yeme içme kültürü Bandırma’daki Çerkeslere çok yansımamış. Bu çalışmayı Susurluk bölgesinde bulunan Balıklıdere, Demirkapı ve Bandırma’da bulunan Karaçalılık köylerinde yaşayan 14 Çerkes birey ile gerçekleştirdik. Geçmiş yemek tüketim alışkanlığı konusunda daha fazla bilgi vereceğine inandığımız 60 yaş ve üstü kişileri kapsayan bir çalışma olarak yürüttük. Eski kültürü almış yaşlı kimselerin şuanda o kültürle ilgili ne düşündüğünü ve yeni nesil Çerkes gençleriyle ilgili neyi eksik bulduklarını öğrenmeye çalıştık.” şeklinde konuştu.

GEÇMİŞİN İZLERİ ÇERKESLERİ ETKİLİYOR

Çerkeslerin geçmişinde yer alan bazı acı olaylar ve yaşanmış olan sürgün durumu sebebiyle Çerkeslerin yemek kültüründe belirli izler olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ar; “Çerkesler göç esnasında gemiyle gelirken bazıları suda boğulmuşlar. Bu yüzden suda boğulma esnasında balıklara kurban gitmişler. Marmara Denizi’nde ve Karadeniz’de böyle duymak istemediğimiz hikâyeler yaşanmış. Bu sebeple Çerkes topluluklarında balığa karşı bir antipati oluşmuş. Yaşlı Çerkes bireylerde hala böyle bir antipati olmasına rağmen Çerkes gençlerinde artık bu durum yavaş yavaş unutuluyor. Tiksinme ya da yaşanan olayları hatırladıklarından dolayı balık yemeklerinin çok fazla yer almadığını ifade edebilmek mümkündür.” diye konuştu.

ÇERKESLERDE AİLE YAPISI ÇOK ÖNEMLİ

Çerkeslerde sofra kültürü içerisindeki iş bölümü, oturma düzeni ve aile yapısı gibi konular üzerinde durarak belirli sonuçlar elde ettiklerini kaydeden Doç. Dr. Aybeniz Ar; “İş bölümü konusunda özellikle erkeklerin sofra kurarken kadınlara yardım etmeleri oldukça önemli bir bulgu oldu. Kalabalık aile yapısının görüldüğü Çerkeslerde, saygı kavramı vazgeçilmez bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Oturma düzeninde aile içerisindeki ataerki yapı ve saygı unsuru sebebiyle önce büyükler daha sonra çocukların yer aldığını öğrendik. Fakat artık geniş aile yapısından çekirdek aile yapısına geçildiğinden bu güzel geleneklerin unutulduğunu ifade ettiler. Artık genç bireylerin bu unsurları göz önünde bulundurmadıklarını ve kültürden uzaklaştıklarını belirttiler. Aile yapısına çok önem verdiklerini ve ailede herkesin fikir beyanının alındığı konusunu özellikle vurguladılar.” dedi.

ÇERKESLER NEDEN FİT?

Eskiden yenen yemeklerin bazıları günümüzde hala yapılmaya ve tüketilmeye devam edildiğini belirten Doç. Dr. Aybeniz Akdeniz Ar; “Özel günlerde tüketilen veya sık tüketilen yemekler var. Haluj, Şıpsi, Metaz, Lepsi ve Kaçamak hala sıklıkla tükettikleri Çerkeslere özgü yemeklerdir. Çerkes kültüründe geçmiş dönemlere ait olan yemek kültürü günümüz itibariyle de varlığını korumaktadır. Bu kültüre ait yemeklerde en çok hamur işi ve tavuk yemeklerinin ön planda olduğu anlaşılmaktadır. Çok fazla glutenli beslenmemişler ve mısır tüketimine daha fazla yatkınlıkları var. Fit ve sağlıklı kalmalarının nedenlerine de değindik. Spor yapmaları, sürekli hareket etmeleri, az yemek yemeleri ve genetik fit kalma sebeplerinden en önemlileri. Dansı çok seviyorlar. Özellikle yaşlılar uzun yaşama sebebinin de bu olduğunu söylediler. Değişen tüketim alışkanlığı ve değişen sofra kültüründen de yakındılar.” diye kaydetti.

TÜKETİM KÜLTÜRÜ DEĞİŞİYOR

Geleneksel yemek kültürlerinin ve tüketim alışkanlıklarının zamanla değiştiğini belirten Çerkes bireylerin kültürlerini sürdürmeye çalışsalar da değişimlerden olumsuz etkilendiklerini söyleyen Ar; “Katılımcılar, özellikle genç neslin benimsediği hızlı tüketim anlayışıyla sofra kültürünün de değiştiğini belirtti. Bu durumdan memnun olmadıklarını fakat fast-food ve hazır yemek tüketimine de uyum sağladıklarını ve bu durumun hayatlarını kolaylaştırdığını belirttiler. Tüketim kültürünün değişmesi maalesef en büyük tehlikelerden biridir. Burada ne yediğimize ne içtiğimize saygımıza değerlerimize çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bunu kaybettiğimiz an yanlış beslenmeye başlayacağız. Gençliğe baktığımızda daha çok fast-food kültürüyle besleniyorsa ve negatif durumları da yaşıyorsak kendimizi kontrol etmemiz gerekiyor. Genel anlamda bütün dünyanın da sorunu olmaya başladı.” diye kaydetti.

Haber: Nur Uysun