Türk Kızılay’ı Susurluk’a can oluyor
Türk Kızılay Susurluk Şubesi Başkanı İrfan Ersoy, Susurluk’ta yapılan çalışmalar hakkında bilgi vererek kök hücre bağışının önemine dikkat çekti. Ersoy, “Her şey hastalarımıza derman olabilmek için.” dedi.
Balıkesir Kızılay Şubesi’ne bağlı olan Türk Kızılay Susurluk Temsilciliği çalışmalarına hızla devam ediyor. İnsani yardımları kendisine ilke edindiklerini vurgulayan Türk Kızılay Susurluk Şubesi Başkanı İrfan Ersoy, Kızılay’ın ihtiyaç sahiplerine yönelik olarak yaptığı çalışmalarda dil, din ya da ırk ayrımı gözetmeksizin her toplumun yanında olduğunu ve siyasi düşünce ya da sınıf gözetmeksizin hareket ettiğinin altını çizdi. Bölgedeki 28. yılını dolduran Ersoy, Susurluk’ta yapılan çalışmalar hakkında genel bilgi vererek, herhangi bir hizmet alamama gibi bir durumun olmadığını belirtti. Şube olarak bağışlara ve yardımlara 12 ay boyunca devam ettiklerini söyleyen Ersoy, Türk Kızılay Genel Merkezi’nden destek aldıklarını belirterek “Genel merkezimiz fazlasıyla desteğini veriyor. Eskiden giyim konusunda ikinci el eşya alınıyordu. Türk Kızılay’ı bunu kaldırdı. İhtiyaç sahibinin de bizim giyindiğimiz gibi giyinmesini istiyorlar. Bu yüzden gelen malzemelerin hepsi sıfırdır.” dedi. Ersoy, hijyen konusunda da bir şikayetleri olmadığını vurgulayarak “Susurluk Kızılay Temsilciliği olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapıyoruz.” dedi.
“PANDEMİ SONRASINDA TOPARLANMA SÜRECİ YAŞIYORUZ”
Pandemi döneminde kan konusunda sıkıntı yaşandığını dile getiren Ersoy, vatandaşların kan verme konusunda tedirgin olduğunu söyledi. Ersoy, “Hala daha bunun sıkıntıları devam ediyor. Vatandaş kan vermekte tedirgin. ‘Kan verirsem, kanım eksilirse acaba bir hastalığa yakalanır mıyım?’ tedirginliği oluşmuş durumda. Fakat şu anda yavaş yavaş rayına oturmaya başladı.” dedi. Pandemi etkilerinin azaldığının hissedildiğini ve kan merkezinin kan stoklama kapasitesinin de yüksek olduğunu belirten Ersoy, “Bu kanları bekleyen anneler, çocuklar, hastalar var. Sistemden aranan kanı direkt görebiliyor ve hastalara yetiştiriyoruz.” dedi.
“KÖK HÜCRE BAĞIŞINDA KORKULACAK HİÇBİR ŞEY YOK”
Kan sayımı, tansiyon, nabız ve ateş ölçümlerinde anormallik bulunmayan ve fizik muayenede doktor tarafından uygun olan gönüllülerin kan bağışında bulunabileceğini söyleyen Ersoy; Hepatit B, Hepatit C ve Sifiliz hastalığı geçirmemiş, kanser, HIV (AIDS) tanısı almamış, sağlıklı ve 18-50 yaş aralığında her kişinin kemik iliği bağışçısı olabileceğinin bilgisini verdi. Kök hücre bağışından korkulmaması gerektiğini savunan ve donör ile hastanın uyumlu olması halinde gerekli tetkikler için donör olan kişinin hiçbir masraf yapmadan en iyi koşullarda bakılarak başka bir hayata can verebileceğini söyleyen Ersoy, “Kök hücre bağışında korkulacak hiçbir şey yok. Bakanlık donör olacak kişiye çok önem veriyor. En iyi koşullarda hiç problem olmadan gerekli işlemler yapılıyor. Ameliyat sonrasında ise birbirleri hakkında yaş ve cinsiyet dışında hiçbir bilgiye sahip olmayan hasta ve donör olan kişiler Sağlık Bakanlığı ya da Kızılay aracılığıyla 2 yıl süre boyunca birbiriyle mektuplaşıyor. Her iki taraf da kabul ederse iki yılın sonunda birbirleriyle tören ile tanıştırılıyorlar.” dedi.
“SUSURLUK’TA KÖK HÜCRE BAĞIŞI TALEBİ YÜKSEK ”
Susurluk’tan da kan veren ve kök hücre bağışında bulunan birçok kişinin donör olarak hayat kurtardığını vurgulayan Ersoy, okullarda kök hücre çalışmalarını sürdürdüklerini ve son çaresi olan hastalara umut olduklarını şu şekilde anlattı:
Susurluk’ta kök hücre bağışında bulunan bir kişi iki hastaya donör oldu. Bu mucizevi bir şey. Biz de süreci yakından takip ettik. Ayrıca etkinlik olarak Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’na gittik. Sınıfları gezerek kök hücreyi anlattık. 18 yaşını doldurmuş istekli öğrencileri araca davet ederek 120 kişiden kök hücre örneği aldık. Bu çok sevindirici. Her şey hastalarımıza derman olabilmek için.
Haber: Belit PEKTEZEL
News