DOLAR 32,4670 -0.02%
EURO 34,9978 0.26%
ALTIN 2.434,21-0,16
BITCOIN 2015492-2.85262%
Balıkesir
13°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

  • HABERLER
  • SERVİS 1
  • SERVİS 3
  • FİNANSİF
  • HESAP
Kaan Bingül

Kaan Bingül

13 Mart 2024 Çarşamba

Bandırma için kara tablo

Bandırma için kara tablo
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çevresindeki ilçelerde 1953 ve 1964 yıllarında 7.2 ve 7.0’lık depremlerin yaşandığı Bandırma, aktif durumdaki Edincik ve Bandırma faylarıyla çevrili. Bandırma’nın yapı stokunda insan hayatını tehdit edecek sorunlar olduğuna dikkat çeken Deniz Grup Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Deniz, “Bandırma’da sorun yokmuş gibi davranmak cinayetlere adeta sebebiyet vermektir.” dedi.

 Türkiye, Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilde büyük yıkıma neden olan iki büyük deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken gözler deprem kuşağındaki diğer bölgelere çevrildi. Bandırma’ya 44 kilometre uzaklıktaki Gönen’de 1953 yılında 7.2, 38 kilometre uzaklıktaki Manyas’ta ise 1964 yılında 7.0 büyüklüğünde iki yıkıcı deprem meydana geldi. Bandırma Körfezi ve Edincik fayında hiç deprem meydana gelmemesi tehlikeyi gözler önüne sererken Deniz Grup Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Deniz, Bandırma’da insan hayatını tehdit edecek nitelikte sorunlar olduğuna dikkat çekti.

“SORUN YOKMUŞ GİBİ DAVRANMAK CİNAYETLERE SEBEBİYET VERMEKTİR”

Deniz, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere Büyükşehir Belediyesi ile Bandırma Belediyesi’ni görev davet etti. Bandırma halkını uyaran Deniz, belediye meclisinin acilen toplanarak Bandırma’daki yapı stokunun araştırma ve etüt çalışmalarıyla belirlenmesi gerektiğini söyledi. Sağlıksız olduğu belirlenen yapıların yıkımının da yapılması gerektiğine vurgu yapana Deniz, yapıların boşaltılması sırasında vatandaşların barınma ihtiyacının sağlanarak, mağdur edilmemesi gerektiğini söyledi. Tehlike ortadayken hiçbir şey yapılmaması durumunda tarihin üstüne düşen görevi yerine getirmeyenlerden hesap soracağının önemle altını çizen Deniz, “Binaların durumuyla ilgili hiçbir araştırma yapmamak, Bandırma’da sorun yokmuş gibi davranmak cinayetlere adeta sebebiyet vermektir” dedi.

“KUM-KİL ZEMİNE VE KAYA ZEMİNE AYNI DEĞERLER VERİLMİŞ”

İnşaat sektörü temsilcileri ve uzmanlarla yaptığı görüşmelerin sonucunda ortaya çıkan sonucun Bandırma için vahim olduğuna dikkat çeken Deniz, dep reme dayanıklı beton, demir kullanımındaki sorunların yanı sıra yapı denetim eksikliği ve zemin etütlerindeki sıkıntıların öne çıktığını ifade etti. Zemin etüdü raporlarının hassas bir şekilde yapılmadığının en büyük şikayetlerden biri olduğunu vurgulayan Deniz, inşaat yapılmadan önce yapılan zemin etüdü raporlarında, kum ve kil yapısına sahip bir zemin ile kaya yapısına sahip sağlam bir zemine hemen hemen aynı değerler verildiğini üzülerek tespit ettiğini dile getirdi.

“ÇÜRÜK BİNALARA SAĞLAM RAPORU VERİLİYOR”

İnşaat yapım aşamasındaki en önemli iki malzemenin demir ve beton olduğunu ifade eden Deniz, betonların kalitesinde sorunlar olduğunu ve yapı denetim firmalarının mevcut sorunlara rağmen binalara sağlam raporu verdiğini üzülerek anlattı. Deniz, çoğu test laboratuvarının hazır beton firmalarıyla ikili ticari ilişkileri sebebiyle karotların test sonuçları kötü çıkmasına rağmen sağlam raporu verildiğini sektöre uzun yıllar emek veren insanların kendi ağzından duyduğunun altını çizdi. Deniz, “Betonlar günümüzde artık tesislerde hazırlanarak inşaatlara gönderilmekte, burada test laboratuvarları tarafından numuneler alınmaktadır. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından bu numunelerin içine çip yerleştirilmesi zorunlu hale getirilmiştir. İnşaata gelen beş mikser betondan sadece birinden numune alınarak çip yerleştiriliyor. Testlerde bu numuneler sağlam çıkıyor. Ancak numune alınmayan diğer dört mikserde betonun kalitesinin ne olduğunu kimse bilmemektedir”  diye konuştu.

“KAROT ALMA İŞLEMİNE YASAK GETİRİLMELİ”

Yapım aşamasındaki binalardan hazır beton firmalarını kurtarma yöntemi olan karot alma işlemine yasak getirilmesinin elzem olduğunu ifade eden Deniz, sağlam onayı verilen raporları ne müteahhitlerin ne şantiye şeflerinin denetleme imkanı bulunmadığını söyledi. Birçok kişinin inşaatını sağlam yaptığını zannederken, gelen hazır betonu C30 sipariş etmiş olmasına rağmen, testlerde bu betonların C16 kalitesine bile zor ulaştığına vurgu yapan Deniz, “Sonrasında alınan karotlarda herhangi bir çip olmadığı için raporlarda rahatça oynama yapılıp sağlam olarak rapor verildiği gerçeğini gördüm” dedi.

1953 YLINDA GÖNEN’DE 7.2, 1964 YILINDA MANYAS’TA 7.0 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM MEYDANA GELDİ

“MEVCUT MALZEMELERLE DEPREME DAYANIKLI YAPILAR YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Birçok inşaat mühendisiyle yaptığı görüşmeler sonucunda inşaatlarda kullanılacak demir sınıfının mevcut deprem yönetmeliğine göre ”S420B” kodlu demir olması gerektiğinin önemle altını çizen Deniz, inşaat mühendislerinin bazı inşaatlara giden demirleri kontrol ettiklerinde, yönetmeliğe göre kullanımı yasak olan “S420C” kodlu esnekliği az, kırılganlığı fazla demirle karşılaştıklarını ve bunları iade etmekte zorlandıklarını anlattı. Mevcut malzemelerle depreme dayanıklı yapılar yapmasının mümkün olmadığını dile getiren Deniz, yetkililerin acilen harekete geçerek hazır beton firmalarını, test laboratuvarlarını sıkı bir şekilde denetlemeleri gerektiğini sözlerine ekledi.

“YAPI DENETİMİ SADECE KAĞIT ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLÜYOR”

Yapı denetim sistemine de dikkat çeken Deniz, “Son uygulanan yapı denetim havuz sistemine göre yapılacak olan inşaatları denetleyecek olan firmalar, il genelinde kura usulüne göre belirlenmektedir.” dedi. Bandırma’da yapılan inşaatlara ortalama 200 kilometre uzaklıktaki Ayvalık, Edremit gibi ilçelerden yapı denetim firmaları atandığını ve bu firmaların inşaatları denetlemesinin mümkün olmadığını aktaran Deniz, “Böylece yapı denetim sistemi sadece kağıt üzerinde yürümektedir. Bu konuda Çevre Şehircilik Bakanlığı’na yapılan şikayetler ne yazık ki sonuçsuz kalmıştır.” dedi.

 

 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.