DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 2159438-0.02564%
Balıkesir
20°

AZ BULUTLU

20:25

AKŞAMA KALAN SÜRE

  • HABERLER
  • SERVİS 1
  • SERVİS 3
  • FİNANSİF
  • HESAP
Kaan Bingül

Kaan Bingül

13 Mart 2024 Çarşamba

YORUMSUZ YORUM!

YORUMSUZ YORUM!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sorun, “Güven duymamak ve muhatap alınmamak”

 

Nurettin Güney’e hemen her konuda muhalif olan İYİ Parti ve CHP meclis üyeleri, özellikle işe alım konusunda kendilerine bilgi verilmemesinden rahatsızlar.  Belediyeye alınacak sözleşmeli personelin kimler olacağını bilmek istiyorlar.  Bu konuda belediye başkanına güven duymuyorlar. Bu konuda meclis üyelerine hak vermemek mümkün değil.

 

Ve yaptığım görüşmelerden anladığım kadarı ile onlar da seçmen kitlesinin istediği birkaç kişiyi belediyede istihdam ettirmek istiyorlar. Olaya siyaset açısından bakıldığında bu konuda da haklılar.  Seçim öncesi onlar da bazı kişilere söz vermiştir büyük olasılık. Lakin olaya yürütmenin sorumluluğu açısından bakıldığında, kamuya şikayet edecekleri bir durum değil bu güvensizlik. Çünkü belediye başkanı kendi ekibini kurmakta özgür. Yasal açıdan da hizmet açısından da bu bir gerçek.

 

***

 

Meclis üyelerinin belediyeye eleman almak gibi bir yetkileri olmadığı gibi, bu konuda yürütmenin başına müdahil olma gerekçeleri de yok.

 

Son meclis toplantısında Nurettin Güney, yedi yeni kadro düzenlemesi yapıyor ve bunu meclisin onayına sunuyor. Sözleşmeli eleman alacak. Meclisin CHP, İYİ Parti ve AK Partili üyeleri red oyu veriyor. Gerekçe, “İşe girecekler belli değil”, böyle muhalefet olmaz. Aynı oylama büyükşehir belediye meclisinde de yapıldı.

 

O niye oybirliği ile kabul edildi, orada işe girecekleri biliyor muydunuz?

 

İşe girecekler belli ise ayıp zaten liyakat değil mi asıl olan?

 

Amcakızı, dayıoğlu, bizim partili kriterinden çok çekti bu millet.

 

Muhalefeti liyakat üzerine yapın. Eğer işe alımlarda liyakat esas alınmıyorsa birlikte yapalım muhalefetin en sertini.

 

Bir de şu Susurluklu değil, gerekçesini bırakın, ne olur.

 

Temizlik işçiliği, garsonluk gibi vasıfsız işlerde Susurlukluluk aranır belki de; mimar, mühendis, eğitmen, veteriner gibi kadrolarda en iyisini seçersek Susurluk’un tümü kazanır.

 

Ayrıca işinde başarılı olan kadrolarla da uğraşmayın.

 

Yakışık akmıyor.

 

Tekrar söylüyorum; “Yerel yönetimler, başkanlık sisteminin en acımasızı.”

 

Başkan ne derse önünde veya  sonunda o olur.

 

Başkanı halka şikayet etmekten gayrı yapacağınız pek bir şey yok yani.

 

En iyisi oturup asgari müştereklerde de olsa anlaşmak.

 

Kavga zaman kaybı.

 

Hesaplaşmayı ise seçime bırakın…