By using this site, you agree to the Privacy Policy and Terms of Use.
Accept
Bandırma HaberleriBandırma HaberleriBandırma Haberleri
Notification Show More
Font ResizerAa
  • Özel Haber
  • Siyaset
    • CHP
    • AKP
    • MHP
  • Spor
    • Fenerbahçe
    • Beşiktaş
    • Trabzonspor
    • Galatasaray
    • Uefa Avrupa Ligi
    • Şampiyonlar Ligi
    • Basketbol
  • Magazin
  • Sağlık
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Sanat
  • Teknoloji
  • Kadın
  • Yerel
  • E-Gazete
  • Ulusal Haber
  • Köşe Yazısı
Reading: İkinci Bir Cins Olarak ‘’Kadın’’ ve Kutsal ‘’Annelik’’
Share
Bandırma HaberleriBandırma Haberleri
Font ResizerAa
Ara
  • Son Dakika
  • Gündem
  • Ekonomi
  • Spor
  • Magazin
  • Asayiş
  • Politika
  • Dünya
  • Köşe Yazısı
Have an existing account? Sign In
Follow US

Ana Sayfa - Köşe Yazısı - İkinci Bir Cins Olarak ‘’Kadın’’ ve Kutsal ‘’Annelik’’

Kadın, doğurganlığından dolayı insanlığın var oluşundan bu yana ‘’bereket’’ ile ilişkilendirilmiştir. Böylelikle kadın direkt annelikle özdeşleştirilmiştir. Yani annelik, kadının ‘’kadın’’ kimliğinin üzerine geçmiştir.
Köşe Yazısı

İkinci Bir Cins Olarak ‘’Kadın’’ ve Kutsal ‘’Annelik’’

Last updated: 30 Haziran 2024 22:34
admin
Published: 20 Mayıs 2023
Share
* Kybele (Magna Mater: Tanrıların anası), Anadolu kökenli bir ana tanrıçadır.
SHARE

Uygarlık insanla, yani doğumla başlar. Dolayısıyla da ‘’anne’’nin insanlık tarihi açısından önemi büyüktür. Anneye duyulan sevgi ve saygı evrenseldir. Kadın, doğurganlığından dolayı insanlığın var oluşundan bu yana ‘’bereket’’ ile ilişkilendirilmiştir. Böylelikle kadın direkt annelikle özdeşleştirilmiştir. Yani annelik, kadının ‘’kadın’’ kimliğinin üzerine geçmiştir.

Yeryüzündeki en eski insan toplulukların ana yanlı bir soy sistemine sahip oldukları ve kadınların ilkel- prehistorik toplumlarda modern çağlara göre daha saygın ve güçlü bir konumda yer aldıkları bilinmektedir. Bu topluluklarının ‘’poligami’’ (çok eşlilik) anlayışını benimsemesi erkekler için bir dezavantaj oluşturmuştur.

Contents
  • Uygarlık insanla, yani doğumla başlar. Dolayısıyla da ‘’anne’’nin insanlık tarihi açısından önemi büyüktür. Anneye duyulan sevgi ve saygı evrenseldir. Kadın, doğurganlığından dolayı insanlığın var oluşundan bu yana ‘’bereket’’ ile ilişkilendirilmiştir. Böylelikle kadın direkt annelikle özdeşleştirilmiştir. Yani annelik, kadının ‘’kadın’’ kimliğinin üzerine geçmiştir.
  • PEKİ ŞİMDİ NEREYE?

Buna göre; doğacak bebeklerin anneleri her zaman bellidir fakat babalarını bilmek mümkün değildir. ‘’Çocuk’’ çekirdek bir aileye değil oldukça geniş bir aileye, yani toplumun tam ortasına doğar. Bu da çocuk üzerinde annenin daha fazla söz sahibi olmasına yol açar.

Avcılığın sürekli besin kaynağı olmaması, kadınların uğraştığı toplayıcılığın ise sürekli bir besin kaynağı sağlaması nedeniyle prehistorik çağlarda kadının kabile içinde daha baskın olduğu düşünülmektedir. İki cinsiyet arasındaki dengenin bozulması ve kalıplaşmaların ilk olarak ortaya çıkışı insanlığın avcı – toplayıcılıktan tarım toplumuna geçişiyle yaşanmıştır.

Üretim için gerekli insan gücünün sağlanması kadının sürekli doğurgan halde olmasına, sonrasında da uzunca bir süre bebeklerin bakımıyla ilgilenmek durumunda kalması, onun ‘’ev’’ ile geri dönülemez bir biçimde ilişkilendirilmesine yol açmıştır. Anne olmayan bir kadın; üretime katılmayan, dolayısıyla da sisteme hizmet etmeyen bir birey demektir. Sınıflı toplum yapısında bu kabul edilebilir bir şey değildir.

Sonuç olarak; zamanla toplumsal roller belirlenmiş ve oturtulmuş, kadınlar yönetim ve siyasette ikincil bir konuma itilmişlerdir. Bu değişimi sadece soy kuramıyla açıklayamasak da kadınların sınıflı topluma geçişte büyük bir kayba uğradıkları açıkça ortadadır.

PEKİ ŞİMDİ NEREYE?

NE ŞİŞ YANDI NE KEBAP
Dostum ve Abime
BANDIRMASPOR ŞEN GELDİ
2073’e KALMAK veya…
YÜZYILLARIN GELENEĞİ “KURBAN BAYRAMI”
Share This Article
Facebook Email Print
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.

Bunları da beğenebilirsiniz

Günümüzde, medya pek çok insanın yaşamında önemli bir rol oynamaktadır. İnternet, televizyon, radyo ve gazeteler aracılığıyla sürekli olarak bilgi bombardımanına tutulmaktayız. Ancak, medyanın hızlı gelişimi ve bilgiye kolay erişim imkanı, bizi aynı zamanda yanlış, eksik veya yanıltıcı bilgilere de maruz bırakmaktadır.
Köşe Yazısı

MEDYA OKURYAZARI OLMAK ZOR DEĞİL

15 Temmuz 2023
BİR İHALE ÖYKÜSÜ
Köşe Yazısı

“İnadım İnat”

28 Temmuz 2025
Ebrar Karakurt... Ebrar önergesi ülke gündemine taşındı. Ve bu işten en zararlı çıkan Susurluk’
Köşe Yazısı

AKINTIYA KÜREK ÇEKER DURUR

19 Ağustos 2025
Köşe Yazısı

Amatör maçlarda ambulans niye yok

17 Aralık 2022

Kategoriler

  • Gündem
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Yerel
  • Spor
  • Magazin
  • Teknoloji
© Velhasıl Gazetesi. Tüm hakları saklıdır.
Go to mobile version
Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?

Not a member? Sign Up